Süper Lig,  Passolig, Temiz Lig derken yepyeni bir tanımımız daha oldu.

İşte karşınızda ‘’Rezil Lig’’

Basılan tesisler, kurşunlanan otobüsler, dövülen hakemler derken pazar akşamı futbol ziyafetimizin kursağımızda kalmasına sebep olan olaylar.

Herkesin haklı olduğu bir dava mantıken de, hukuken de mümkün değildir.

Bu her kavganın , her savaşın baş sebebidir. Türk futbolunda da durum aynen bu şekilde.

Kimsenin yoğurdu ekşi değil, kimsenin kapısının önü pis değil, hep başkası suçlu, hep bahaneler, herkes pirüpak!

Pazar günü oynanan Kasımpaşa – Galatasaray ve Trabzonspor – Fenerbahçe müsabakaları öncesi ‘güzel bir futbol akşamı bizleri bekliyor’ diyen futbolseverleri kaotik bir ortam, şiddet ve skandallarla dolu olaylar karşıladı.

Bu olaylar ilk değil tabi ki de...

Çok şükür büyük bir facia olmadan derin bir oh çektik.

Ama ülke futbolumuzdaki rezilliklere bir yenisi daha eklendi.

Trabzonspor taraftarının müsabaka seyirinde gerginliği, maç sonu sahaya girmesi ile kontrolden çıkan olaylara sebebiyet verdi.

Bu cümle bir çırpıda yazılsa da gerçekten içimizi acıtan bir cümle.

Sahaya atılan yabancı maddeler, yaralanan hakem ve teknik direktör, tüm bu olayların altında ezilen bir hakem.

Son düdükle birlikte çığrığından çıkan olaylar.

Hangi haklı sebebin karşılığı olabilir bu?

Yazık!

Nereye kadar böyle?

Trabzonspor cephesi 2011 yılı travmasından çıkamamış görünüyor.

Bu yıllardır Trabzonspor’a çok zarar verdi.

Ve kendilerinin sonuna dek haklı olduklarını dile getiriyorlar.

Fenerbahçe cephesi de tüm bu tarihsel gelişmede mahkeme kararları dahil en az onlar kadar haklı olduğunu savunuyor.

Türk futbolunu yönetenler, 13 senedir bu duruma ’ne şiş yansın ne kebap’ şeklinde tavır sergilediler.

Her iki camiayı da ortada tutmaya çalıştılar.

Bu yöntem ellerine yüzlerine bulaştı.

Çünkü bir olayda herkes haklı olamaz. 

Özellikle son kuşak gençliği bu sancılı dönemde büyüdü ve gergin ortamdan gergin bir taraftar profili ortaya çıktı.

Birçok müsabakada sahaya atlayan taraftarlar aslında gencecik delikanlılar.

Zaten son dönemdeki birçok negatif olaya şahitlik eden bu genç nesil cehaletin körüklemesiyle sığınacak bir liman olarak futbolu seçiyor.

Maalesef bir zaman sonra karşımıza holigan olarak çıkıyorlar.

Bir kurumun veremediği karar, haklının belirlenememesi, adaletin değil de eyyamın tercih edilmesi hem şişi yaktı hem kebabı.

Kanımca artık çok geç.

Zaten ülke futbolu olarak yarıştığımız ülkelerle makas iyice açıldı.

Zaferlerle süslememiz gereken manşetlerin yerini skandallar alıyor.

Her sene acaba bu sene nasıl bir rezalet göreceğiz? diyoruz.

Sonuç: ‘’İnsanlar artık aileleriyle futbol izleyemiyor.’’

Herhalde bunun sebebi ben değilimdir kıymetli futbolseverler.

Elbette sizlerde değilsiniz.

Çünkü elimizde olan şey yetki değil, ya bir maç bileti ya da bir tv kumandası.

Bunlarla hiçbir ülkede futbol kaosa sürüklenmez.

Bu işin patronları ve yetki sahipleri artık taşı yuvarlamak yerine ellerini o taşın altına koymalılar.

Çünkü şiş de yandı, kebap da.

Malesef kül olduk.

O küllerden inşallah bir gün yeniden doğmak dileğiyle.