Ülke genelinde ilginç sonuçların yaşandığı bir seçim dönemini geride bıraktık. Ulusal medyada seçim sonuçları ile ilgili sürpriz yaşanan illerden bir tanesi olarak Bursa'mızda gösterilmektedir. Ancak Bursa’da yaşayan bir seçmen olarak görüşüm Bursa’da herhangi bir sürprizin yaşanmadığıdır.

Bunun nedeni ise aday belirleme sürecinde bir taraf ne kadar doğru hamleler yaptı ise diğer tarafında o kadar yanlış aday tercihinde bulunmasıdır.

CHP açısından süreç zaten 2019 Yerel Seçimlerinin hemen sonrasında başlamıştı.

Dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 2024 seçimleri için büyükşehir belediye başkan adaylarının Mustafa Bozbey olduğunu seçimin hemen sonrasında açıklamak stratejik olarak doğru bir hamleydi.

Yeni Genel Başkan Özgür Özel'in ise parti içinde kendi kadrolarına yer açma düşüncesindense seçimi kazanabilecek kişileri aday gösterme stratejisini benimsemesi ikinci doğru oldu.

CHP bunun meyvesini ülke genelinde aldığı gibi Bursa’da da aldı.

Hükümet tarafından yıllardır üvey evlat muamelesi gören, ülke üretimine ve milli gelirine sağladığı katkı ile orantısız ve hakkaniyetsiz hizmet alan bir şehirdir Bursa şehri.

Belediyecilik hizmetini şehre çirkin beton yapılar kazandırmaktan ibaret gören bir anlayışla 20 yıldır köy gibi yönetilen bir şehirdir Bursa.

Osmanlıdan miras kalan dokusuna, yeşiline, kültürüne, insanına ihanet edilmiştir.

Bursa halkı kendilerine ve şehirlerine haksızlık yapıldığı bilinci ve inancı ile 31 Mart sabahı sandığa gitmiştir.

Önlerinde sunulan tercih ise Nilüfer Belediye Başkanlığı döneminde başarılı işlere imza atan Mustafa Bozbey ile 8 yıllık Belediye Başkanlığı döneminde Bursa’yı "MEGA BİR KÖYE" dönüştüren Alinur Aktaş olunca seçmen kanadı tercih kullanmakta çok da zorlanmadı.

Mustafa Bozbey ne kadar halk ile iç içe bir seçim kampanyası yürüterek şehirde sıkmadık el, dokunmadık omuz bırakmadı. Alinur Aktaş ise tam tersine bilinen o şişik ego ve kibir ile halktan tamamen kopuk bir kampanyaya imza attı.

Alinur Aktaş ismi daha en başta AKP içerisinde aktif siyaset yapan birçok kişi içinde hayal kırıklığıydı.

Hatta biliyor ve iddia ediyorum ki bu kesim içinde de oyunu Alinur Aktaş'a değil Mustafa Bozbey'e verenler oldu.

Neticede demokrasinin en güzel kurallarından birisidir; oy açık sayılır ancak gizli kullanılır.

AKP içinden de oy kabininde vicdanının sesini dinleyenler oldu. 

Bursa seçimlerindeki hezimetin baş mimarları ise AKP’nin Bursa’ya ithal ettiği iki milletvekilidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın beyin kadrosunda yer alan Mustafa Varank ve Efkan Ala şehrin problemlerinden ve Bursa halkının sorunlarından ne yazık ki çok kopuk iki milletvekilidir.

Bursa’ya ayırdıkları kısıtlı zamanlarında kendilerine büyükşehir tiyatrolarında izlettirilen oyunlarla Alinur Aktaş’ın bu seçimi rahat kazanacağına dair bir yanılgı içerisine girdiler.

Buna inandırıldılar. Ancak sokağın nabzı tam aksini söylüyordu. Sokağa hiç inmediler.

Netice de seçimi açık fark ile Mustafa Bozbey kazandı.

Mustafa Bozbey'in doğru seçim stratejileri ve kararlılığı kitap haline getirilip tüm partilerin genel merkezlerinde adaylara ders olarak okutulmalıdır.

Bursa’da 47 yıl sonra CHP’yi 1. Parti yapmasındaki başarının nedenleri anlatılmalıdır.

Genel seçmen yapısı içerisinde Bursa’da CHP’nin oyları %25 bandına sıkışmış iken Mustafa Bozbey’in bunun iki katı oyu almayı nasıl başardığı başlı başına bir ders konusudur.

Halkın içinde olunduğunda, hiç kimse ötekileştirmediğinde, her kesimi karşı kucaklayıcı tavır sergilendiğinde, çocukla çocuk, genç ile genç, yaşlı ile yaşlı olunduğunda, içindeki samimiyeti dışarıya doğru yansıttığında seçmenin de sana kucak açması en doğal ve en insani refleks oluyor. Bunun ispatıdır Mustafa Bozbey.

İşte tam da bu yüzden Bursa’daki seçim sonucu şaşırtıcı ve sürpriz bir sonuç değildi.

Sadece doğru bir aday ile yanlış bir aday arasında gerçekleşen bir yarıştı.

Mustafa Bozbey şunu unutmamalıdır ki 1 Nisan tarihi itibari ile artık sadece CHP’nin Belediye Başkanı değildir. Sayın Bozbey’in üzerinde artık şahsına güvenin getirdiği bir o kadar daha emanet oyun sorumluluğu vardır.

Mustafa Bozbey, Cumhur ittifakının veya Millet İttifakının değil, bizzat Bursa halk ittifakının seçtiği bir belediye başkanıdır.

Bursa’nın acil ihtiyacı olan sosyal belediyecilik anlayışını korumalı ancak parti yeleğini de üzerinden çıkartarak tek tek herkesin belediye başkanı olmalıdır.

Bu konuda Nilüfer Belediye Başkanlığı döneminde çok güzel sınav vermişti. Aynı şekilde devam etmelidir.

Bursa’nın öncelikli olarak sorunlarının; trafik sorunu, mülteci sorunu ve vahşi betonlaşma sorunu olduğu her kesimce malumdur.

Tüm bu malumların çözümü ile Büyükşehir'in eski muhtarının “Hangi Camia?” diye nitelendirdiği ve küçümsediği bir camianın da sorununun elbirliği ile çözülmesi gerekmektedir.

O camia ki büyük oranda kenetlenip seçimlerde sayın Bozbey’i destekledi.

Bu yüzden de Bursa şehrinin siyaset üstü olan en büyük markası Bursaspor armasına sevdalı olanlar, hem seçim öncesi sayın Bozbey’in verdiği sözlerinin hem de oylarının takipçisi olacaktır.

Seçim gecesi verdiği “Bursa Gülümseyecek! Bursaspor’da Gülümseyecek!” sözü olsun, kent meydanında Bursaspor atkısı ile oyun havaları eşliğinde seçim zaferini kutlaması olsun hepimizi ziyadesi ile mutlu etmiştir.

Bursa halkı sözünü tutmuş ve göz bebeği şehrinin anahtarını sayın Bozbey’e emanet etmiştir.

Şimdi ise sözünü tutma sırası sayın başkandadır.

Bursa şehrinin tüm diğer problemleri ile Bursaspor'un bulunduğu konumdan kurtuluşu ile ilgili nasıl bir yol haritası çizileceği ve ne gibi somut adımlar atılacağı konusu bir an önce netleştirilmeli ve şehir ile paylaşılmalıdır.

Seçim kazanmak halkı kazanmanın ancak yarısıdır. Diğer yarısı ise hizmet etmek ve verilen sözleri tutarak bahşedilen güveni perçinlemektir. Şu unutulmamalıdır ki eski Başkan Alinur Aktaş diğer yarıyı kazanmayı başaramadığı için bu şehirde kaybetmiştir.

Biz Mustafa Bozbey‘in uzun yıllar boyunca boynunda Bursaspor atkısı ile ve oyun havaları eşliğinde seçim zaferlerini kutlamasını istiyoruz.

Bir sonraki seçimlerde utancından o atkıyı boynuna asamayanlardan olmasını istemiyoruz.

Çünkü biliyoruz ki o duruma gelenler Bursa’da seçimi kaybediyorlar.

Saygılarımla…