Hanımlar, Beyler!

Son zamanlarda, ulaştırma işlerinde yaşanan rezilliği ve şiddeti görüyor musunuz?

Ekmeğinin peşinde olan insanlara, milleti dolandırmak için binbir takla atan hokkabazlar nasıl da saldırıyor!

İzlediniz mi?

Evet Martı TAG’dan söz ediyorum.

Gelin size gelmiş geçmiş taksi yolculuklarımın bazılarından bahsedeyim.

Türkiye'nin her yerinde taksi kullandım!

Daha sık, Bursa'da kullanıyorum.

Bu şehrin taksicilerinin de birçoğu ile arkadaş olduk ve sosyal medyada dahi bazıları ile takipleşiyoruz. Kısacası aram taksicilerle oldukça iyidir.

Çok sık İstanbul'a giderim.

İşte sorunun kaynağı burada başlıyor!

Defalarca haberlere konu olmuş İstanbul taksi dünyası fazlaca çirkin ve soyguna zemin hazırlayan bir yapıya sahiptir.

Klişedir bilinir “İstanbul'da turist değilsen, taksiye binemezsin.” denir.

Bunun doğruluk payı %89 böyledir. %90 değil dikkatinizi çekerim %89!

Radyoya giderken çoğu zaman taksi ile gitmeye çalışırdım.

Kavga gürültü, karşılıklı tehdit derken mecbur alırlardı.

Çünkü Beyaz Masa'ya şikayet etmek dahil, tüm kartları masaya koymadan taksiye binmek mümkün olmuyordu.

Eee taksiye bindik, peki ya sonra?

Gideceğin yeri bilmiyorsan semtin her yerini gezdirmeden bırakmazlar!

İstanbul'un en pahalı rehberleridir sağ olsunlar!

Eğer navigasyon kullanmayı bilmiyorsanız işte o zaman vay halinize…

Neyse ki şahsım adına baş düşmanları navigasyonu kullanarak yolculuklarımı ufak hasarlarla tamamlamadığı söyleyebilirim.

Fakat taksiye binerken yapılan terbiyesizliği, basın mensubu olduğunuzu anladığında "Ben aslında öyle değilim…” ile başlayan ve tanıdığı herkesi yakıp, böylelikle kendisinin aklandığını sanmak!

Gerçekten çok komikler.

Size şaşırtıcı bir bilgi daha vermek istiyorum.

İstanbul 'da aynı plakalı klon taksilerin de olduğunu biliyor muydunuz?

Eminim çoğunuz bilmiyordur.

Ben de bilmiyordum!

Taksicilerden öğrendim...

Bu taksilerin birinin Anadolu, diğerinin Avrupa Yakası'nda çalıştığını, hiçbir şekilde bulunduğu yakadan dışarı çıkmadığını ve sadece turistlere dolar/euro fiyatlarla taksimetre açtıklarını duydunuz mu?

Ben duymamıştım, taksicilerden duydum!

Aynada yazan taksimetrelerde 'TL' ibaresini kapatıp, yazan fiyatı adamına göre yine kur olarak söylediklerini eminim ki hepiniz biliyorsunuzdur!

Ama inanın bunu da yine taksicilerden öğrendim…

Resmi taksilerdeki hırsızlığı, tacizleri, kadınlara yapılan zorbalıkları geçmeyelim...

Ama bu yazının konusu değil, onu daha geniş kapsamlı değerlendirebileceğimiz bir köşede ele alırız.

Buradan devletin ilgili her kademesine bir çağrım var!

Mafyacılık altında sürdürülen bu sistemin deli gibi denetlenmesi gerekiyor.

Kimsenin can ve mal güvenliği yok!

Öyle sağlam insan soyuyorlar ki oyuna yeni birisinin girmesine tahammülleri yok...

Zamanında UBER şoförlerini her gün gasp ve darp edenler yine taksicilerdi.

Ben vatandaş olarak taksicilerin keyfiyle ulaşım hizmeti kullanmaya karşıyım!

Hiçbiri büyük mükellef olup, büyük vergiler ödemek istemiyor.

Bunun için çoğu kara düzene ayak uydurup çok fazla vergi kaçırıyor.

Ayrıca bazıları, resmi işlem olduğu için kredi kartını da kabul etmiyor.

Gelelim Martı TAG uygulamasına!

Tanımam etmem ama Oğuz Alper Öktem'in bu insanüstü mücadelesini tebrik ediyorum.

Mücadelesini ve azmini, yürekten destekliyorum...

Martı TAG kullandım.

Dünyanın en güzel taksi sistemi ki gerçekten öyle.

Bizim ülkemiz dışında tüm dünya bunu UBER olarak zaten kullanıyor.

Gideceğin yeri seç, taksiyi çağır ve bin, git.

Sistem bunun üstüne kurulu.

İşin güzel tarafı da şu “Ne ödediğinizi baştan biliyorsunuz” ve ödüyorsunuz.

İsterse Marmara turu yapsın, ücret belli, gideceğiniz yer belli.

Uygulamada konum paylaşımı ve güvenlik butonu var.

İçiniz rahat olsun diyemem ama bence sistem doğru çalışıyor olabilir.

Gelelim eksikliklere…

Öncelikle uygulamanın ve sistemin biraz daha gelişmesi şart!

Kesinlikle kart dışında ödeme kabul edilmemeli ve ayrıca bu ödeme uygulama içerisinde yapılmalı.

Martı TAG sürücülerinin, sivil araç kullanmasından dolayı güvenilirlik ve güvenlik durumunun daha fazla kafa yorulacak konu olması lazım.

Orada yazan "güvenlik" butonu pek güven vermiyor.

Gündemde bomba etkisi yaratan Ankara'da taksiciler tarafından esir alınan Martı TAG sürücüsü kardeşimizin çaresizliği canımı yaktı.

Kendisine çok geçmiş olsun dileklerimi sunuyor, bu konunun da takipiçisi ve sesi olmaya devam edeceğimi bildirmekte bir beis görmüyorum.

Martı TAG’ı Bursa'ya da bekliyoruz!

Böylelikle ilk yazımla herkese yeniden merhaba.

Bundan sonra Durin Medya ailesinde, aklımıza eseni, açıkça, çekinmeden yazacağımız bir yerdeyiz.

Hayatınızda her şey, en güzel ve en doğru şekilde YAŞANSIN!