Bir insan haklıyken kendini nasıl haksız duruma düşürebilir? Bence canlı örneği, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı "Yıldırım Ali Koç" oldu. Ali Koç, maalesef kongrede yine beklentileri karşılayamadı.
Öfkeli anlarda alınan kararlar tehlike arz eder. Lider dediğin, bu süreci iyi yönetebilendir. Kontrolü kaybeden değil.
Fenerbahçe Spor Kulübü haklı olduğu davada lider eksikliğini iliklerine kadar hissediyor.
Lider problemi yaşayan kurum ve kuruluşların en fırtınalı anlarda şirazesi kaymakla birlikte içinden çıkılamayan bir girdaba doğru savrulduğu tecrübelerle sabittir.
Fenerbahçe camiasının yıllar içerisindeki mücadelesi, serzenişi ve isyanı hiç de yadırganacak cinsten değil. Olağanüstü genel kurulda yayınlanan videoda özellikle 2006’da Denizli’de kaçan şampiyonluk ve saha içi olayları, malum 2011 sezonu ve maddi kayıplar, 2015’te otobüs kurşunlanması ve bir futbol takımının canına kast edilmesi elbette boşverilecek ve unutulacak olaylar değil.
Fenerbahçe camiası sonuna dek bu olaylar silsilesinin hukuki mücadelesini vermekte haklı.
Ama iyi bir liderle.
Hatta bu sadece Fenerbahçe’nin değil tüm futbol paydaşlarının topyekün sorunu olmalı. Sonradan ‘’sarı öküzü vermeyecektik’’ dememek için.
Bu süreçte Fenerbahçe Spor Kulübü’nün yalnız bırakıldığının altını çizmek istiyorum.
Tüm bu olaylar bir kar topuyken çığa dönüşüp en sonunda Fenerbahçe’yi olağanüstü genel kurula götürdü. Yaklaşık 25.000 genel kurul üyesi Fenerbahçe’nin geleceği ile alakalı radikal kararların alınacağı, hazırlıklı ve planlı bir kongre beklerken hazırlanmış tek şey saha ortasındaki platform ve Acun Ilıcalı’nın hazırlamış olduğu bir video idi.
Görüştüğüm kulüp üyelerinin hemen hemen hepsi bu toplantıyı fiyasko olarak nitelendiriyor.
Makyavelist bir tavır takınan Ali Koç’u dinlerken uykusu gelenden tutun, daha çok öfkelenen Fenerbahçeli taraftarlara kadar tribünde yer alan genel kurul üyeleri hayal kırıklığına uğradı.
Bu tarz söylemler Ali Koç’un 6 senede her zamanki hali gibiydi. Kongre olağanüstü idi ama Ali Koç yine vasat ve olağandı. Çünkü olağanüstü genel kurul ligden çekilme dahil birçok konunun masaya yatırılacağı artık milat sayılacak bir gün olarak servis edildi medyaya.
Beklenti o kadar büyüktü ki sadece Fenerbahçeliler değil birçok futbol takımı taraftarı gelişmeleri ve kurulu an be an takip etti. Fakat yine belirsizliklerle sonuçlanan bir olağanüstü genel kurul oldu.
Camianızın hakkını sadece konuşarak savunmak yetmez. Çünkü bunu sokaktaki taraftar da yapabiliyor.
Herhangi bir iş insanı, eski futbolcu, eski yönetici de Fenerbahçe’nin hakkını konuşarak savunabilir.
Başkan olmak, yönetici olmak bunların üzerinde somut adımlar atan bir profil gerektirir diye düşünüyorum kıymetli futbolseverler. Eğer bir başkan olarak somut adımlar atmanızı engelleyen oluşumlar var ise bunları da açıkça belirtmelisiniz.
Başkan Ali Koç camia olarak adaletsizliğe uğradıkları çerçevede bugüne dek açık açık sadece Türkiye Futbol Federasyonu yönetimi eleştirdi. Evet bence de eleştirmeli.
Çok ciddi hataları oldu son federasyon başkanı ve kurmaylarının.
En son, hakem toplantısı videosunun basına sızmasına şahit olduk.
Maşallah, TFF bünyesinde yer alan tüm yöneticilerin skandal kelimesi artık göbek adları oldu.
Peki Fenerbahçe Spor Kulübü’nün isyanı Türkiye Futbol Federasyonu yönetimi el değiştirince dinecek mi?
Tek sorun bu mu?
Yoksa açıklanamayan sorunlar var mı?
Bunu da siz değerli Fenerbahçeli ve futbolseverlerin yorumuna bırakıyorum...