Öncelikle yeni yılın ilk yazısını kaleme alırken, yeni umutlar, yeni başlangıçlar, sağlık, huzur ve Dünya’da tüm insanlığa barış diliyorum.

Yeni yılda tüm dilekleriniz gerçekleşmesi dileğiyle yazıma başlamak istiyorum.

Eğitim artık insanlar için gelişimin, değişimin yaşandığı bir süreç olgusuna dönüşmüştür.

Çağı yakalamak için ortaya konulan bir tür aracı ve kalıcı faaliyetlerdir. Eğitimi uygulamaya dönük bütünleştiren her çaba ve araştırma geliştirme faaliyeti, insanlık ve bilim için oluşturulacak farklı bir konjonktürü beraberinde getirmektedir.

Yeni yılda akademik başarı, ulusal ve uluslararası projelerden, ödüllerden ziyade; Gençlerin değer bilinci ve ahlaki güçlülüğüne ciddi anlamda mesai harcamamız gerekmektedir.

Psikolojik ve sosyal boşluk içerisinde olan gençlerimize ciddi anlamda destek sunmalıyız.

Yaşadığımız çağdaki gençlik jenerasyonunun en büyük problemleri, geleceğe karşı olan umutsuzluk ve kariyer hedefleri belirleme konusundaki yaşadıkları sıkıntılardır.

Disiplin ve prensipler konusundaki bağlılık düzeyleri düşüktür. Teknolojik gelişimle yaşanan hızlı tüketim kültürü, çok emek göstermeden, yüksek kazanca ve statüye nasıl ulaşabilirim? mantığını getirmiştir.

Ayrıca bu dönemde çevrenin olumsuz etkilerini yaşayabilecekleri görüntülere ve sosyolojik bozulmalara maruz kalmaktadırlar.

Eğitimde zaman yönetimini ciddi olumsuz etkisi altına alan “Ekran Bağımlılığı” en önemli sorunsalların başında gelmektedir.

Tüm bu durumların ışığında 2025 yılına girdiğimiz bu günlerde çözüm önerileri olarak anne ve babalar yani velilerimiz, eğitim ve öğretim adına önce kendilerini psikolojik, sosyal ve kültürel alanda daha fazla geliştirerek bunları çocuklarına aktarma düşüncesinde olmalıdırlar.

Eğitim ve öğretim ilk olarak ahlak ve değerler ile başlamalıdır. Gençlere öncelikle başarılı bir insan olma prensibi değil, değerli bir karakter olma bakış açısı kazandırılmalıdır.

Değişen ve gelişen akademik sistem içerisinde gençlerin yeteneklerini ve kazanımlarını gerçekten doğru ölçen sistem geliştirilmelidir.

Meslek bazlı yönlendirmeler bu olgu içerisinde gerçekleştirilmelidir. Dünya’nın yaşadığı gelişime entegre olabilmek için küresel vatandaşlık olgusu her daim her süreçte güçlendirilmelidir.

Değerli anne ve babalar çocuklarınıza ayırdığınız özel zaman dilimleri, paylaşımlarınız ve dayanışmanız, onlar için özgüven kaynağı olacaktır.

Başarının en önemli anahtarı aile içi iletişimdir.

Aile bağlarımız ne kadar güçlü olursa, elde edilecek başarı ve statünün değeri de o kadar yüksek olacaktır.